Tedavinin etkili bir şekilde uygulanabilmesi için Hipnotiktransa ihtiyaç vardır. Ancak hipnotik tedaviyi asıl oluşturan olumlu telkinler ve bu esnada uygulanan psikoterapi yöntemleridir. Genelde günlük yaşamda görülen davranışlara özgü bilinçlilik açısından bakıldığında; hipnoz bir uyku durumu olmamakla birlikte, normal bir bilinçlilik durumu da değildir. Hipnoz, bütünüyle kendine özgü özellikleriyle bilinçliliğin farklı bir durumudur.
Pek çok insan uyku ve hipnozu benzer durumlar olarak bağdaştırır. Dış görünüşe göre bu geçerli olabilir fakat zihinsel hareketler, hipnozun uykudan daha çok, uyanıklıkla ilgili olduğunu göstermektedir. Beyin dalgası deneyleri de bunu kanıtlamaktadır. Kişinin uykudaki dikkati dağınık durumdayken, hipnoz altında dikkatin yoğunlaşması ve dikkatin yoğunlaşmasının da uyanıklık durumunun (bilinçli uyanıklık) bir özelliği olması dolayısıyla, hipnoz ve uykunun bir bakıma zıt oldukları bile söylenebilir.
Hipnoz, uygarlık tarihi kadar eskilere uzanır ve tarih boyunca çeşitli adlar altında uygulanmıştır. Bununla birlikte, Hipnoterapinin bağımsız bir dal olarak ortaya çıkması 1958 yılında Amerikan Tıp Birliği tarafından resmi olarak kabul edilmesiyle başlamıştır. O tarihten bu yana büyük atılımlar olmuştur.
Hipnoz sözle, bakışla ya da bir nesneyle yapılan telkin sonucu sağlanan uyku durumudur. Kendinden geçme durumudur. Hipnoz sırasında bilinç uyumuş olsa da yok olmuş değildir. Kişi dikkatini özetlemek olanağını saklamaktadır. Hipnoz tedavi amaçla da kullanılmıştır. Bu yöntem ilk kullanan bilim adamı,”FRANZ MESMER”(1734-1815).Bu yönteme bilimsel nitelik kazandıran Fransız nöroloji uzmanı “JEAN-MARTİN CHARCOT”,olmuştur.(1825-1893)
HİPNOZ SIRASINDA KİŞİ NELER YAPAR?
Gerçekte telkinle uyutulan kişi yürüme, ayağa kalkma gibi hareketleri ve normal bir kişi için son derece zor ve yorucu olan davranışları yerine getirir. Hipnoz sırasında deneğin belirli ölçüler içinde kendisine hipnozite eden kişiye boyun eğer. Sorulara yanıt verir ve bir takım buyrukları yerine getirir. Ancak kişinin derin ahlak duygularına uyuşmayan buyrukları yerine getirdiği durumlara rastlanmamaktadır.
HİPNOZ HANGİ HASTALIKLARDA KULLANILIR?
Histeri belirtileri ve siğil vakalarında, parmak derilerini koparma, tırnak yeme gibi en basit alışkanlıkları gidermek ve bastırılmış anıları ortaya çıkarmak için bu yöntem kullanılır. Akıl hastalıklarında da olumlu sonuçlar elde edilmiştir. Akıl hastalarının birçoğunun hipnoza karşı oluşu çoğu kez sayıklama tepkilerinin doğmasına neden olur. Psikolojide ise göz kamaştırıcı yapay başarılar elde edilmiştir. Bu yöntemle kişi saplantılarından, korkularından, kekemelikten kurtarılır. Fakat hastalığın kökeninde varlığı bulma eğilimi olduğundan elde edilen sonuçlar sürekli olmayabilir. Hastalık belirtileri ortaya çıkaran da bu eğilimler olduğu için bir belirti kaybolduğunda yerine yenisinin çıkması olasılığı çok yüksektir.
HİPNOZ NASIL YAPILIR?
Hipnoz haline gelme durumu hipnotizmacının kendine özgü niteliklerden yararlanarak, büyüme ve telkin teknikleriyle (sabit bakışlar, sözle telkin vb) uyutulur. Uyutulan, yani hipnoze edilen kişi ne kadar çok etkileniyorsa ve gerginlikten ne kadar uzaksa o kadar kolay hipnoz olur. Hipnoz üç yöntemle gerçekleştirilir. Göz ve bakışın sabitlenmesi veya göz kapaklarının bastırılarak sağlanan,”LETARJİ”, parlak ışık veya büyük gürültüyle sağlanan “KATALEPSİ”, ve nihayet “UYURGEZER” evresi.